Sistemlerin Değişmesi
Bu hadiste Peygamber Efendimiz, Mehdi'nin
"zamanın kesildiği" yani birçok hadis yorumcusunun
da ifade ettiği gibi "zamanın farklılaştığı",
"sistemlerin değiştiği" bir dönemde geleceğini
bildirmiştir. Bu hadiste işaret edilen "sistem
değişikliği" ile kast edilenin, 20. yüzyılda
dünyanın dört bir yanında hakim olan komünist
rejimlerin yüzyılın sonlarına doğru yıkılması
olması muhtemeldir.
20. yüzyıla damgasını vuran kanlı savaşların
ve katliamların en büyük nedenlerinden biri,
materyalist felsefenin ürünü olan komünist
ideolojinin hakimiyetidir. Bu ideoloji,
Avrupa'dan Asya'ya, Güney Amerika'dan Afrika'ya
kadar dünyanın büyük bölümünde etkili olmuş,
birçok ülke on yıllar boyunca komünist rejimler
tarafından yönetilmiş veya komünist örgütler
tarafından hedef alınmıştır. 1990'lı yıllara
kadar devam eden soğuk savaşın ve en acımasız
katliamların nedeni komünizm olmuştur.
Komünist rejimler diğer ülkelerle savaşarak
ideolojilerini yaymaya çalışmanın yanında,
kendi halklarına da büyük bir zulüm uygulamışlar,
çok geniş kitleleri idamlar, toplu katliamlar,
toplama kamplarındaki ağır koşullar ve kıtlıklar
gibi yöntemlerle öldürmüşlerdir.
|
|
1945'ten
itibaren devam eden iki kutuplu
dünya sistemi, SSCB'nin yıkılmasıyla
ortadan kalktı. Bu, aynı zamanda
yeni bir dünya düzeninin de
başlangıcı sayılmaktaydı.
(sağ üst portre) Stalin: 40
milyon insanın katili
(sağ orta portre) En zalim katliamlara
imza atan komünist lider Lenin
(sağ alt portre) 60 milyona
yakın insanın katili Mao |
|
|
Komünist rejimler, tarihçilerin hesaplamalarına
göre, 20. yüzyıl boyunca 120 milyon insanın
ölümüne neden olmuştur. Bunların çoğu, bir
savaş sırasında cephede ölen askerler değil,
komünist devletlerin kendi halklarının içinden
öldürdükleri sivillerdir. On milyonlarca
erkek, kadın, yaşlı, küçük çocuk, bebek,
sadece komünist rejimlerin, katı ve vahşi
özellikleri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.
Bunun dışında milyonlarca insan, komünistlerin
zulmüne uğramış, bu yüzden göçe zorlanmış,
ellerinden malları, tarlaları alınmış ve
her an öldürülme, suçsuz yere tutuklanma
veya zulüm görme korkusu altında yaşatılmışlardır.
Ancak
20. yüzyılın sonlarına doğru, çok güçlü
ve sarsılmaz sanılan bu ideolojiye sahip
rejimler birer birer çökmeye, güç kaybetmeye
başlamışlardır. Bu çöküşün en belirgin sembolü,
1989 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasıdır.
İki yıl sonra, dünyanın en büyük ve en güçlü
komünist devleti olan Sovyetler Birliği
yıkılmış ve Doğu Bloku tamamen parçalanmıştır.
Afrika'dan Hindiçini'ne kadar uzanan bir
coğrafyada farklı komünist rejimler birbiri
ardına çökmüş, 1945'ten beri dünyanın sabit
uluslararası sistemi olan "iki kutuplu dünya
düzeni" ortadan kalkmış, siyasi yorumcuların
deyimiyle yeni bir dünya düzeni kurulmuştur.
Son derece şaşırtıcı bir şekilde sonuçlanan
bu gelişmeyle, hadiste dikkat çekilen "sistem
değişikliği" gerçekleşmiştir.
Günümüzde ise, komünizmin son fikri ve
siyasi kalıntıları da yok olmakta, dünya
bu kanlı ideolojiden tamamen temizlenmektedir.
İslam ahlakının dünyaya yayılması ile bu
sistemlerin dünyanın dört bir yanına getirdiği
zulüm, acı, karanlık ve yokluk yeryüzünden
gerçek anlamda silinecek, insanlar güzelliğe,
zenginliğe, refaha ve huzura kavuşacaklardır.
Allah, zorlukların, karanlıkların, savaş,
katliam ve acıların ardından, rahmetinin
ve ihsanının bir tecellisi olarak insanlara
eşsiz nimetler sunacaktır.
|