![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||
RİSALE-İ NUR KÜLLİYATINDA HZ. MEHDİ (A.S) Her Yüzyıl Başlarında Müceddid Gönderilmesi Müceddid: Yenileyen, yenileyici. Sahih hadislerle bildirilen, her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyaçlarına göre açıklamak üzere gönderilen büyük alim ve peygamberimizin (s.a.v.) varisi olan zat. Ashab/i Kütüb-i
Sitteden Imam-ı Hakim, "Müstedrek"inde ve Ebu davud
"Kitab-ı Sünen'inde; Beyhaki, "Suab-i Iman"da tahriç
buyurdular: "Her yüz senede Cenab-ı Hak bir müceddid-i
din gönderiyor." Hadisi şerifine mazhar ve masadak
ve müzhir-i tam olan Mevlana essehir kutbü'l-arifin,
gavsü'l vasilin, varis-i Muhammedi, kamilü't-tarikatü'l-aliyye
ve-l müceddidiyye Halid-i Zülcenaheyn Kuddise
sirruhu ... ilh... Her yüzyıl başında bir müceddid (dini canlandıran, yenileyen) gönderileceğini Resulullah (s.a.v.) efendimiz hadisleriyle müjdelemektedir. Küfrün, fuhşun, sapkınlığın ve dalaletin had safhaya ulaştığı hicri 1400 senesinde (1979-1980) Yani 14. asrın başında da hadisin haber verdiği gibi bir müceddidin gönderilmesi gerekmektedir. Bu da hadislerin ve alimlerin izahlarına göre, İslam aleminin 1400 senedir bekledigi Mehdi'dir.
Her
yüz sene başında bu ümmetin uleması arasından bir
müceddid gelecek ve şeriatı ihya edecektir.
Bilhassa, aradan bin sene geçtikten sonra..Zira, böyle
aradan bin senenin geçtiği vakit, geçen ümmetlerde
ulül'azm bir peygamberin geldiği vakittir. Bediüzzaman Said Nursi Hicri 13. Asrın Müceddididir Samli Hafis Tevfik efendi bir risalesinde, Mevlana Halid Bağdadi ile Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin hayatlarını mukayese ettiğini ve dört mühim tevafukla karşılaştığını şöyle izah ediyor: Birincisi: Hazret-i Mevlana 1193'te dünyaya gelmiş. Üstadım ise, Arabi 1293'te. Tam Mevlana Halid'in yüz senesi hitam bulduktan sonra dünyaya gelmiş. İkincisi: Hazret-i Mevlana'nın tecdid-i din mücahedesine başlangıcı ve mükaddemesi, Hindistan'ın payitahtına 1224'te girmiş. Üstadım ise; aynen yüz sene sonra, 1324'te Osmanlı Saltanatının payitahtına girmiş, mücahede-i maneviyesine başlamış. Üçüncüsü: Ehl-i siyaset, Hazret-i Mevlana'nın fevkalade şöhretinden tevehhüm ederek diyar-ı Sam'a nakl-i mekan ettirilmesi, 1238'de vaki olmuştur. Üstadım ise, aynen yüz sene sonra 1338'de Ankara'ya gidip, onlarla uyuşamayıp, onları reddederek - küserek-tekrar Van'a gidip, bir dağda inziva ederken 1338 senesini müteakip, Şeyh Said hadisesinin vukuu münasebetiyle ehl-i siyasetin vehmine dokunmuş. Ondan korkarak Burdur ve Isparta Vilayetlerinde dokuz sene ikamet ettirilmiş. Dördüncüsü: Hazret-i Mevlana Halid, yaşı yirmiye baliğ olmadan evvel allame-i zaman hükmünde, fuhul-i ulemanın üstünde görünmüş, ders okutmuş. Üstadım ise; tarihçe-i hayatını görenlere ve bilenlere malumdur ki; on dört yaşında icazet alıp, a'lemi ulema-i zamanla muarazaya girişmiş; on dört yaşında iken, icazet almaya yakın talebeleri tedris etmiştir. Elhasil: Baştaki Hadis-i Şerifin "her
yüz sene başında dini tecdid edecek bir müceddidi
gönderiyor" müjdesinin ihbarına müvazi olarak Hazret-i
Mevlana Halid, -ekser ehl-i hakikatin tasdikiyle -1200
senesinin yani on ikinci asrın müceddididir. Madem
tam yüz sene sonra, aynen dört cihette tevafuk ederek
Risale-i Nur eczalari ayni vazifeyi görmüs.. Kanaat
verir ki - nass-i Hadis ile - Risale-i Nur tecdid-i
din hususunda bir müceddid hükmündedir. Yukarıdaki izahlarda
Mevlana Halid'in 12.asrın, Bediüzzaman Said Nursi'nin
de 13.asrın müceddidi olduğu anlaşılmaktadır. Mehdi'nin
ise 14. asrın müceddidi olarak Hicri 1400 yılı başlarında
çıkması beklenmektedir. Mehdi Hicri 14. Asırda Gelecektir Ta ahir zamanda,
hayatın geniş dairesinde asıl sahibleri, yani Mehdi
ve şakirtleri, Cenab-ı Hakk'ın izniyle gelir, o daireyi
genişlendirir ve o tohumlar sünbüllenir. Bizler de
kabrimizde seyredip Allah'a şükrederiz. Çok
zaman evvel bir ehl-i velayetten işittim ki; o zat,
eski velilerin gaybı işaretlerinden istihrac etmiş
ve kanaati gelmiş ki; "Şark tarafından bir nur zuhur
edecek, bid'atlar zulümatını dağıtacak." Ben, böyle
bir nurun zuhuruna çok intizar ettim ve ediyorum.
Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsi çiçeklere
zemin hazır etmek lazım gelir. Ve anladık ki, bu hizmetimizle
o nurani zatlara zemin izhar ediyoruz. O
ileride gelecek acib şahsın bir hizmetkarı ve ona
yer hazır edecek bir dümdarı ve o büyük kumandanın
pisar bir neferi olduğunu zannediyorum. Bediüzzaman hazretleri yukarıdaki izahlarında; yaptığı çalışmalarla Mehdi'ye uygun ortam hazırladığını ve Mehdi geldiğinde kendisinin vefat etmiş olacağını, Mehdi'nin hizmetlerini kendi kabrinden seyredeceğini ifade etmektedir. Risale-i Nur Külliyat'ında, Mehdi'nin mücadele ve hakimiyet devreleri ile ilgili verilen ebcedler:
ayetindeki .... "Allah
, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor" Bu ayetin ebced değeri ile (1424-Miladi: 2004) Mehdi önderliğinde İslamın Dünya hakimiyeti devrelerine dikkat çekilmektedir.
ayetindeki "tagut" (küfrün fikir sistemi) kelimesinin kendi içinde çöküş ve yıkılış tarihini de Bediüzzaman (ebced değerini) 1417 (miladi 1995) olarak vermektedir. Bu
zamanda öyle fevkalade hakim cereyanlar varki, herşey'i
kendi hesabına aldığı için, faraza hakiki beklenilen
ve bir asır sonra gelecek o zat dahi bu zamanda gelse,
harekatını o cereyanlara değiştirecek diye tahmin
ediyorum. Bediüzzaman Said Nursi, "hakiki beklenilen ve bir asır sonra gelecek o zat" diyerek Mehdi'nin henüz gelmediğini, müslümanlar tarafindan beklendiğini ve kendi yaşadığı devirden bir asır sonra geleceğini bildirmektedir. Bediüzzaman hazretleri Hicri 13. asırda yaşamıştır. Kendisinden sonra gelecek asır Hicri 14.asırdır. Bu asır Mehdi'nin çıkış zamanıdır. "İşte bu hakikatı
bilmiyen insafsız derler ki: "Ahiretin tafsilatını
ders alan müteyakkiz kalbli, keskin nazarlı olan sahabelerin
fikirleri niçin bin sene hakikattan uzak olarak fikirleri
düşmüş gibi, istikbal-i dünyevide bin dörtyüz
sene sonra gelecek bir hakikati asırlarında karib
zannetmişler?" "1400 sene sonra gelecek
bir hakikati" Bediüzzaman Hazretlerinin Şam Hutbesi Bediüzzaman hazretleri (hicri) 1327'de Şam'da Emevi Camii'nde onbin kişilik bir cemaate verdiği hutbesinde, 1371'den sonraki İslam aleminin geleceğine yönelik izahlar yapmakta, ahir zamandan çeşitli tarihler vererek, beklenen Mehdi'nin mücadele zamanlarına ve sonunda onları yeneceği tarihe dikkat çekmektedir. Ta 1371 senesinden
sonraki alem-i İslamın mukadderatına nazar eden Hutbe-i
Samiyedeki hakikatlar... Evet şimdi (1371)
olmasa da otuz -kırk (30-40) sene sonra... 2.Hakiki marifet:
hüner, sanat , ilem ve fenlerle öğrenilen bilgi.
O dokuz düşman sınıfının cephesine gendermiş inşallah yarım asır sonra (50 sene) onları darmadağın eder. |
||||||||||||||||||
Yazar Hakkında - Diğer Siteler TÜRKÇE KURAN-I KERİM - BİZE DESTEK OLUN - HADİS KÖŞESİ
|
![]() |
|||||||||||||||||
![]() |
![]() |