Hz.
Huzeyfe'den rivayet edilmiştir:
Aranızda "Nübüvvet" Allah'ın istediği
kadar sürer sonra onu kaldırmayı istediği
zaman da kaldırır. Ve Allah'ın murad ettiği
kadar devam eden "Şiddetli bir Meliklik"
idaresi gelir. Sonra onu kaldırmayı
istediği zaman kaldırır. Sonra zorba bir
idare gelir. Sonra da "Nübüvvet yolu üzere
bir hilafet" gelir.
Ramuz El-Ehadis, 1/257 (Ebu Davud "Tayalisi"
-Ahmet b. Hanbel "Müsned"inden)

İsa aleyhisselam
ve Mehdi aleyhirridvan ise, birinci yoldan
vasıl olmaktadırlar. Birinci yol ise,
kurb-ü nübüvvetten ibarettir. Tavassut
muamelesi orada yoktur. Her kim bu yoldan
vasıl olur ise, onun için arada bir hail
ve bir vasıta yoktur. Hatta o, feyizleri
ve bereketleri herhangi bir kimsenin tavassutu
olmadan alır. Zira tavassut ve hail, ancak
diğer yoldadır. Bu yerin muamelesi ise,
diğerinden ayrıdır.
Mektubat-i Rabbani, 534 Mektup, 2/763-764

Sual:
Müceddid için böyle nasıl söylenebilir?
Çünki, Hazret-i İsa gökten inecek ve müceddid
olacaktır. Hazret-i Mehdi de, çıkacak
ve müceddid olacaktır. Bunların, verecekleri
feyzleri ve bereketleri herhangi bir kimsenin
tavassutu olmadan alır. Zira tavassut
ve hail, ancak diğer yoldadır. Bu yerin
muamelesi ise, diğerinden ayrıdır.
Cevap:
Feyz için vasıta olmak, yukarıda bildirdiğimiz
iki yoldan yalnız ikincisindedir. Birinci
yolda, yani (kurb'i nübüvvet) denilen
yolda, feyz ve hidayet, vasıta ile gelmez.
Bu yolda yükselen, arada vasıta ve perde
olmadan vasil olur. Hiçbir kimse vasıta
ve perde olmaksızın feyzlere ve bereketlere
kavuşur. Vasıta olmak ve perde olmak
(Kurb-i vilayet) denilen yoldadır. Bu
iki yolu birbirine karıştırmamalıdır.
Hazret-i İsa (a.s.) ve Hazret-i Mehdi
(a.r.) nübüvvet yolu ile vasıl olurlar.
Seyhayn, yani hazret-i Ebu Bekir ile hazret-i
Ömer (r.a.) da, nübüvvet yolu ile kavuşmuşlardır.
Resulullahın (s.a.v.) himayesi altındadırlar.
Şanları çok yüksekdir.
Saadet-i Ebediye H.Hilmi Isik, 836 (Mektubat-i
Rabbani'den 123.Mektup) |