|
HZ. MEHDİ (A.S)'NİN ÇEŞİTLİ ÖZELLİKLERİ
İrşadı (Tebliğ Gücü)
|
Hz. Mehdi (a.s.), kuru bir ağacı diktiğinde de agaç hemen yeşillenip yapraklanacaktır.
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, 43
O (Mehdi) kuru bir kamış ağacını kuru bir yere dikecek, anında yeşillenip yaprak verecek.
Kıyamet Alametleri, 165
Mehdi bir yere kuru bir dalı diker ve dal yapraklanıp yeşillenir.
Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 67
|
|
|
|
.
Bir tevili şudur ki:
Hz. Mehdi (a.s.)(a.r.) "kuru bir agaç'a benzetilen bir insana teveccühüyle ve onu irşad etmesiyle; önceleri aynı kuru bir ağaç gibi etrafına faydalı olamayan böyle bir insanın, bu sefer yeşillenmiş ve meyve vermiş bir ağaç gibi etrafına, yani dinine ve bütün insanlığa faydalı hale geleceğine işaret edilmiştir. (Allahualem)
Aşağıdaki hadis-i şerifte de benzer bir şekilde; önceleri cahil, cimri ve korkak olan bir insanın, ahir zamanın büyük mürşidinin irşad ve tedrisiyle bilgili, cömert ve cesur bir hale geleceğine, adeta önceleri kuru ve faydasız olan bir ağacın yeşerip yaprak vermesi gibi şahsiyetini değiştireceğine işaret edilmiştir. (Allahualem)
|
Asrında cahil, cimri ve korkak olan bir adam hemen alim, cömert ve cesur olacak.
Kıyamet Alametleri, 186
|
|
|
|
İmam Rabbani hazretleri de irşad esinde kendisine verilen gücü aynı teşbihle ifade etmektedir.
|
Allah-ü Taala, hidayet işinde; bana büyük bir güç verdi. O kadar ki: Kuru bir ağaca teveccüh etsem; o kuru agaç hemen filizlenir.
Mektubat-i Rabbani, 1/18
|
|
|
|
|
İşari manada ayet mealleri:
16/125- Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin yolundan sapanı bilendir ve hidayete ereni de bilendir.
2/83- Hani İsrailoğullarından, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hala) yüz çeviriyorsunuz.
20/43-44 "İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor. Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar."
|
|
|
|
|
|
|